Gelecekteki felaketlerin gölgesinde yaşıyoruz. Bunlar insanlığın varlığını ve yokluğunu belirleyecek güçte. Anlamak gerekiyor ki, olup bitenin tek nedeni biziz. Yarın olacak olan, bugünden artık bellidir.
“Yeni normalin” gerçekten yeni olabileceği ancak tarihselin, ekonominin ipuçlarından bakma alışkanlığını edinmeyenler için hayal edilebilecek bir şeydir.
“Toprak ana”sına saygılı davranmak bir yana onu yok etmeye yönelik bir davranış içinde çocukları. Tümünün “ana”sı, büyütüp beslediği çocuklarının sorumsuz ihtirası yüzünden yok olmak üzere.
Soluyacağımız temiz havadan yüzeceğimiz suya, oradan da balıklı nefis yemeklere düşmanlık yapan terörist güçler(!)’in başında bilim insanları geliyor.
Çarpıcı bir cümledir bu. Tıka basa doymuş insanı tekrar, tekrar iştahlandırmak için gösterilen (aslında hazin) çaba anlatılmaktadır bu cümle ile.
İyi polis, kötü polis hikayesini herkes bilir. New York’ta ki BM genel kurulunda Macron, bugün Trump’a karşı yer kürenin şampiyonu seçilince… İklim sorunlarını dile getirip geleceğin savunuculuğu ona…
Baba ve oğul Bush’u takip edecektir Trump’ta; onun için de şeytanla iş birliği yapmış toplumlar vardır. Bunlar kötünün yer üzerindeki simgeleridirler ve kimi zaman renklerine, kimi zaman toplumsal- iktisadi konumlarına, kimi zaman inanış biçimlerine göre bu nitelemeye layık görüleceklerdir.
Kimi batı ülkelerinde devam eden bir yaz ve bunun mutluluğunu! yaşayan insanlar…Deniz, güneş, parıldayan kumsal… Yazın nimetlerinden kışın da yararlanmanın sevinci okunuyor gözlerden. Ekonomiye de yansıyor tabi bu…
Paris’teki iklim konferansı yaklaşırken Dünya Bankası’nın ve Amerikalı bir grup bilim adamının yaptığı araştırma sonuçlarına göre bir önlem alınamazsa önümüzdeki 15 sene içinde dünya üzerindeki yoksullara 100 milyon…