Kimi batı ülkelerinde devam eden bir yaz ve bunun mutluluğunu! yaşayan insanlar…Deniz, güneş, parıldayan kumsal… Yazın nimetlerinden kışın da yararlanmanın sevinci okunuyor gözlerden. Ekonomiye de yansıyor tabi bu olağanüstülük. Turizm sezonu sürüyor, yatırımcılar karlılıklarının devamından, çalışanlar iş buluyor olmaktan mutlu. Uzun sürmüş bir yaz, herkesi mutlu ediyor.                                                    

Bu sevindirici! haberlerin yanında önemsiz denilebilecek bir açıklama… Açıklamayı yapan, çevre sorunları ile ilgili bir Sivil Toplum Kuruluşu: Balık, kuş, memeliler, sürüngenler, kısaca gezegenin bilinen omurgalıların sayısında 1970 ile 2012 arasında %58 azalma görülmüş. Diğer bir deyişle kırk sene içinde yer üzerindeki canlıların, hayvanların, nüfusu yarı yarıya azalmış durumda.                                                           

WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin vardığı bu sonuç Londra’daki zoolojik araştırmalar grubu tarafından onaylanmış. Şöyle deniyor yaptıkları araştırmada: “Endişe verici olan yok oluşun hızlanmasıdır. Artık geriye dönüşsüz bir şekilde kayıp, yıllık %3 civarındadır. Bilim insanlarının yaptıkları araştırmaya göre yer üzerindeki hayvanların sayısında azalma oranı %38’e ulaşırken suda yaşayanlarda bu oran %36, amfibyenlerde de %81’dir.

Çıkan sonucu özetlemek gerekirse, bugün bir Avustralyalıya dünyamız gibi 5 tane, bir Fransız’a da 3 tane gezegen gerekmektedir.     

Modern zamanların parlayan yıldızı, iktisat bilimi hala gözde. İktisadi ajanların sonsuz rekabetinde ortak çıkara varılabileceği temel önermesi bu bilimin.  Tercüme edersek sonsuz isteğin mümkün olduğu varsayımı ile yola çıkacak iktisat. Bu varsayım zaman içinde bilimsel niteliğini kaybedip inanca dönüşecektir.

Spinoza sonsuz isteğin patolojik bir duruma denk düştüğünü söyleyecektir. Burada erdem yoktur. Ayrıca filozofa göre sonsuz ihtirasta akıl, tutku tarafından esir alınmıştır. Ciddiye almak gerekir Spinoza’yı.

Özellikle aklın egemenliğinde ki modern toplumun temel biçimlendiricisi olduğu bilindiğinde iki kere düşünmek gerekmez mi? İktisatçı rasyonalite temelli önermelerini yeni baştan düşünmemeli mi? Sonsuz arzunun, kutsanan sonsuz ihtirasın öte yanında, artık sonuna gelinmiş bir dünya var gibi gözüküyor.

Gezegen sonsuz arzuya cevap vermekten, yağmalanmaktan yorgun düşmüş. Teknoloji övgüsünde olanlar daha gelişkin olanının buna çare olabileceğini düşüneceklerdir yine. Spinoza ön yargının aklı kararttığını ileri sürecektir neredeyse 400 yüzyıl önce. İçinde yaşanılan sistem filozofu sadece felsefe kitaplarına hapsetmiş görünüyor. Jared Diamond birçok türün, ölümünün yaklaştığını gördüğünde intiharı tercih ettiğini söyleyecektir. Filozofla, biyoloğa kulak vermektense Mars’a kaçış tercih edilecek gibi görünüyor…

Görsel kaynak: The New York Times

Write A Comment