01.04.2013
İnsan eyleminin doğru olma ölçütünün neredeyse salt rasyoya indirgeneceği sürecin ismi olacaktır aynı zamanda modern zamanlar. Homeros’tan önce Platon’a, Aristo’ya oradan Kudüs-Roma çizgisinden geçerek Augustine ve Saint Thomas d’Aquin’e insan eyleminde akıl ve doğruluk ilişkisinin yeri aydınlanma ile birlikte büyük bir kırılma geçirecektir; “bugün”, kökten dönüşümün içinden oluşacaktır. Dönüşüm bu içerikte, eskinin reddine varıncaya kadar temelden olacaktır. İnsan eylemindeki adalet ve akıl ilişkisi, Bentham-Rousseau-Hume- Kant çizgisinde yeniden tanımlanmaya çalışılacaktır.
Herakleitos, “adalet çatışmanın içinde doğar” demişti. Modern dönemlere gelinceye kadar insan eylemi, mükemmel olma (excellence) ve etkin olma (efficacite) çatışması içinden doğrultusunu belirlemeye çalışacaktır. “Ne yapmalıyım” sorusunun cevabı bu ikilemin tam orta yerinde oluşacaktır. Eylem doğru olanı, bu durumda adil olanı gözetecekse iyi olacaktır, o zaman mükemmel olacaktır. Aristo’da ancak bu türden bir eylem, rasyonel olacaktır. Etkinlik arayışındaki eylem ise insanın salt kendi amacına dönük olduğu için doğru olmayacaktır. Bu durumda iyi olmayacak olan eylem, rasyonel de olamayacaktır.
Bu durumda Homeros ve sonrası dönemde etkin olmak, başarı ve karşılığındaki ödül için, örneğin zenginleşme için önemli olacaktır ama mükemmel olacak mıdır? Mükemmel olma arayışı çünkü ancak toplumsalı gözeten eylem için mümkün olabilecektir. Akıl ancak iyinin hizmetinde olursa ve mükemmel olma arayışını amaçlamışsa var olabilecektir.
Pratik rasyonalite bu durumda ancak iyinin oluşumuna dönük olduğu zaman bu anlamı taşıyacaktır.
Mükemmellik veya etkinlik arayışının doğru olanla ve akılla ilişkisi modern dönemlere kadar bu çatışma içinde aranırken, ilk bakışta çelişkili görünse de bir yandan Bentham’la, bir yandan Rousseau’yla büyük bir dönüşüm yaşayacaktır.
İktisadın dünyası veya “bugün” bu büyük kopuşun ürünü olacaktır.
Akıl “bugün”, iktisadın dünyasında, Homeros’tan beri süregelen arayıştan kopmuştur.
Bugün “ne yapmalıyım”, sorusunun cevabı açıktır. Mükemmellik arayışı yerini salt etkin olma arayışına bırakmış, başarı ancak etkin olmanın sonucu olarak elde edilebilen olmuştur. Başarmak bugün iktisadın dünyasında ödül kazanmak, aslında zenginleşmek demektir. Zenginleşmek neredeyse kendi için olan bir eylemdir. İktisadın ajanının rasyonel varsayılması, bu amacın gerçekleşmesi için tek koşuldur. En az zahmet ile en çok zevk elde etmek rasyonel davranışın kanıtıdır.
Aristo’nun dünyasında eylemin bu tanımı, akıldan kopmak anlamını taşıyacaktır. Doğru olanın, örneğin doğru fiyatın ve doğru ücretin bu durumda, var olması mümkün dahi olmayacaktır.
37. İktisatçılar Tartışıyor Haftasında Yapılan Konuşmadan Alıntıdır, 2013 İstanbul