Bu ayrılış kimi iktisatçı ve düşünürlerce değişik biçimlerde dile getirilirmiş ve eleştirilmiştir. Özellikle Smith’le somutlaştığı ileri sürülen bu dönüşüm veya kopuşun aynı zamanda ekonomi politiğe bilim olma niteliğini kazandırdığı ileri sürülmüştür.
Bu süreç genel olarak ekonomistler tarafından sahiplenilirken diğer sosyal bilimcilerce -özellikle felsefecilerce- eleştirilmiş, “homo economicus” algılanması ile tek boyutlu bir insan anlayışının kabul edildiği ileri sürülmüştür. Modem çağın asli hastalığının kaynağını bu radikal kopuşta gören tez yankısını tüm dünyada ve doğal olarak ülkemizde de bulmuştur. Moral değersiz kalan insanın tüm tatminini piyasada bulduğunu savlayan bu tez ister istemez günümüz değişimini de küreselleşmeyi de buradan hareketle algılamakta ve değerlendirmektedir.
Bu aşamada konunun tartışılması salt akademik boyutun ötesine geçmiş hepimizi derinden etkileyip biçimlendiren bir yaşama bakış şekli olmuştur. Klasik dönemde kaynağını bulan bu tezin tartışılması gerekliliği vardır. Klasik dönem moderniteyi biçimlendirirken insanı yalnızlaştırmış ve bireyi sadece ve ne pahasına olursa olsun piyasada tatmin maksimumlaştıran bir düzeye indirgemiş midir? Sorunun yanıtı günün anlaşılması için büyük önem taşımaktadır…
*Bildirinin aslından alıntıdır.
* 10. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinde Sunulan Bildiri, Kasım 2007