Kriz bitmiyor.

Çıkılamıyor krizden.

Dünyanın en gelişmiş ekonomileri krizi atlatamıyor.

İnsanlar yığınlarla çözüm bekliyor.

İsteklerinin tatmin edilmesini bekliyorlar.

Hemen ve şimdi!

İşsiz, istikrarlı iş imkânı, çalışan da iktisadi imkânlarının arttırılması beklentisinde.

Hemen ve şimdi!

İktisadi kriz hemen ve şimdi çözümlenmedikçe, toplumsal krize dönüşmesi kaçınılmaz olacak.

Öte yandan çözüm büyümeden ve yatırımların uyarılmasından geçiyor. Fakat doğal olarak (!) yatırımcı da karının hemen ve şimdi artmasını isteyecektir. Yatırımlar hem verimli, hem de karlı olmalıdır.

Yatırımın getirisinde yer alan uzun zaman unsuru bu durumda önce yatırımcının ama sonra beklenti içindeki tüm aktörlerin görmezden geleceği bir gerçeğe denk düşecektir.

Zaman, süreyi gerektireceği için anla çelişecektir. An gerçek zamanı dışlayacaktır ilk elde.

Karı anda arayan, uzun zamanı bekleyemeyen, toplumun diğer kesimlerine de örnek oluşturmayacak mıdır?

Bununla birlikte, değişik iktisadi alternatiflerde yatırım kararı, ana kilitlenmiş kar arayışından kurtarılsa dahi çözümün “iktisatçı” tarafından büyümede aranması sonuçta herhangi bir değişiklik yaratmayacaktır. Hızlı iktisadi büyüme bugünün uygarlığının refah referansını oluşturacaktır çünkü. Temel kriter bu olunca paradoks kaçınılmaz olacaktır. Bugün yarını dışlayacaktır!

Verimlilik ve etkinliğin büyüsü iktisatçıya, onun yanı sıra iktisadın gizemine kapılmış “insana” bir temel gerçeği daha unutturacaktır; yuvarlaktır dünya, görmezden gelse de yuvarlaktır!

Uzun zamanı reddederek, iktisadın büyüsünde, teknolojinin sarhoşluğunda hemen, şimdiye kilitlenerek sonsuz isteğini anda gerçekleştirmek güdüsündeki bugünün dünyası ve insanı dünyanın düz olmadığını algıladıklarında…

Büyüsüne kapıldıklarının onları kurtaramadıklarını gördüklerinde…

Kriz zamanı, zamanın krizine dönüşmüş görünüyor; bugün yarını tahakküm altına almadı mı?

21 Aralık’ta ne olacağını beklemeye, merak etmeye gerek var mı?

Write A Comment